Aile İçi Şiddet

Aile İçi Şiddet

Aile İçi Şiddet

“Eşler ya da aile bireyleri arasında çoğunlukla ev içerisinde yaşanan fiziki veya  duygusal saldırgan davranışlar” olarak tanımlanan aile içi şiddet, kişinin psikolojik bütünlüğünü bozup, özgürlüğünü kısıtlayan bir şiddet türüdür. Son yıllarda ülkemiz gerek sosyal medya gerekse diğer iletişim kanalları yardımıyla bu konuda farkındalık kazanmaya başlamıştır; fakat toplumumuzda hala büyük bir bilgi eksikliği mevcuttur.

Sadece davranış biçimi değil, aynı zamanda bir düşünce biçimi olan şiddet, bilinçli ve seçilen bir davranıştır. Kimi zaman kişi, kendisinde gördüğü zayıflıkların üstünü şiddet ile örtmeye çalışır. Şiddeti uygulayan kişi; güç göstermek, öfke boşaltmak, kontrol etmek, cezalandırmak ve/veya kazanç sağlamak gibi amaçlar doğrultusunda şiddeti uygular.

Kimi zaman şiddeti uygulayan kişiler, eskiden şiddet görmüş kişilerdir. Ne yazık ki, failler çoğunlukla bir önceki hikayenin kurbanıdır.

Aile İçi Şiddetin Türleri Nelerdir?

Fiziksel şiddet

Bedensel güç veya üstünlük, bir şiddet aracı olarak kadını denetlemek, kontrol etmek, aşağılamak, küçük düşürmek ve/veya cezalandırmak amacıyla kullanılıyorsa “fiziksel şiddet” burada söz konusudur. Bu şiddet biçimini, bedene temas ederek, fiziksel üstünlük sağlayarak, ya da eşya kullanarak uygulanabilir.

Cinsel Şiddet

Cinselliğin,  kontrol etmek, küçük düşürmek, aşağılamak, denetlemek ve cezalandırmak amacıyla bir şiddet aracı olarak kullanılmasına “cinsel şiddet” denir. Cinselliği bir ceza/ödül yöntemi olarak kullanmak, zorla cinsel ilişkiye girmek, doğuma/kürtaja zorlamak cinsel şiddet türlerindendir.

Duygusal Şiddet

Kişinin kendi gerçekliğini sorgulamasına neden olacak manipülatif davranışlar bütünüdür. Sevilmek, ait hissetmek gibi duygusal ihtiyaçlar kullanılır ve yaşanılan şiddetin sorumlusu, şiddeti yaşayan kişiymiş gibi gösterilir.

Sosyal Şiddet

Sosyal şiddet uygulanan kişiyi yalnızlaştırıp maddi ve manevi destek alabileceği kaynaklardan uzaklaştırmayı amaçlar. Genellikle yavaş yavaş, kişiye romantik sunularak başlayıp daha sonra şiddeti artırılarak devam eder. Aynı zamanda kişiyi kontrol etme, sosyal ortamlarda küçük düşürme, aşağılama gibi davranışları içermektedir.

Ekonomik Şiddet

Kişinin çalışmasına izin vermeme, kişiye istemediği bir yerde çalışmak için baskıda bulunma, kişinin borçlandırılması ve gelirine, mal varlığına el koyması gibi davranışlar bütünüdür.

Israrlı Takip

Israrlı takip, özel hayatın gizliliğini ihlal etmek, tehdit ve şantaja başvurmak gibi yollarla bir kişiyi hürriyetinden yoksun bırakma durumudur. Sürekli telefonla arama, yolunu kesme, peşine takılma, evini gözetleme ısrarlı takip türleri arasında yer alır.


WhatsApp Image 2024-03-29 at 18.48
Uzun Vadeli İlişkilerde Cinsel Doyuma Dair
bosanma
Boşanma Ve Çocuk
WhatsApp Image 2024-03-29 at 18.47
Sistemik Aile Terapisi 
Resim1
Çocuklarda Alt Islatma (Enürezis) ve Dışkı Kaçırma-Tutma Davranışı (Enkoprezis)

Boşanma Ve Çocuk

Boşanma Ve Çocuk

BOŞANMA VE ÇOCUK

Aile, toplumun temelini oluşturan çok önemli bir sosyal ortamdır ve çocuk için önemi oldukça büyüktür; dolayısıyla aile ortamı denilen yerde bireylerin ihtiyaçları olan sevgi, şefkat ve bakımın verilmesi gerekmektedir. Aile olgusunun oluşmasının ilk basamağı evlilik olgusu ile şekillenmektedir. Evlilik dediğimiz durum, kadın ve erkeği birbirine sadakat ve sevgi ile bağlayan yasal bir olgudur. Günümüzde birden fazla neden ile bu yasal ve önemli olan bağlılık birtakım sorunlardan dolayı yıkılmaktadır. Bu yıkım süreci ‘Boşanma’ olarak adlandırılmaktadır. Bu süreçte, kadın ve erkek yeni bir yaşam düzeni kurmaya başlar ve  bu süreç ekonomik, psikolojik ve sosyal boyutlar gibi bazı boyutları içermektedir.

Uzun süredir sorulan en önemli sorulardan biri bu sürecin çocuklar üzerindeki etkisi nedir?

Boşanma süreci, çocuğun ruh sağlığı üzerinde sadece olumsuz sonuçlara sebep olmamakta, bazen olumlu sonuçlar getirdiği gözlemlenmektedir. Peki bu nasıl oluyor?  Aile içerisinde en önemli olan şey, ebeveynlerin birbirlerine karşı sevgi ve saygı ile açık iletişimde olması halidir. Tüm bunlar aile birliği içerisinde yok olmaya başladığında çocuklar için güven ve sevgi barındıran yuva sağlıklı bir yer olmaktan çok zarar verici unsurlar barındıran bir yer haline döner; bu da çocuğun ruhsal sürecini olumsuz etkilemektedir. Boşanma ile çatışmanın bitmesi, sağlıklı bir tek ebeveynli ailenin kurulması, iki ebeveynle daha iyi ilişkilerin kurulmasını sağlamak, ailedeki bu istikrarı sürdürmek çocuğun iyi olma halini olumlu etkilemektedir.

Boşanmanın ilk zamanlarında çocuklarda birtakım olumsuz etkiler görülebilmektedir. Bu dönemde yaşanan olumsuz çevresel durumlar nedeniyle çocuklarda ebeveynlerine yönelik kayıp duygusu, yalnız kalma korkusu veya regresif tepkiler gözlenebilmektedir.  Boşanma sonrası ebeveynleriyle ilişkilerinde bozulma ve ebeveynlerin duygusal desteğini kaybetme, okul başarısında düşüş yaşama, kaygılı olma, ekonomik güçlüklerle karşılaşma ve depresyon çocukların yaşayabileceği bazı problemlerdir. Ayrıca, ayrılık yaşayan ailenin çocukları akranlarıyla belli başlı sorunlar yaşayabilmektedir. Arkadaşları ile birlikteyken kendini dışlanmış ve yalnız hissedebilmektedir.

Boşanma sürecinden çocukların olumsuz veya daha az olumsuz etkilenmesine neden olan bazı durumlar vardır. Olumsuz etkilenmesine neden olanlardan bazıları; çocuğun ebeveyn çatışmalarına maruz kalması, ekonomik problemler yaşaması, ebeveyn tutumlarındaki eksiklik, annenin ve babanın ebeveynlik tutumundaki tutarsızlıklardır. Bu nedenler, çocuğun boşanma sürecinde hissetme halini olumsuz yönde etkilemektedir.

Çocuğa bu süreçte duygularını rahatça ifade etme olanağı verilmemesi çocuğun olumsuz etkilenmesine, depresyon, kişilik sorunları, dikkat eksikliği gibi problemler yaşamasına ve ayrılmayla ilgili sorunlar yaşamasına sebep olmaktadır.

Boşanmanın çocuklara nasıl söylenmesi gerektiği konusu uzun süredir sorulan sorulardan biridir. Öncelikle acele etmemek ve boşanma kesinleştikten sonra bu durumu aktarmak gerekir. Açıklama yapılan yerin çocuğun kendini güvende hissettiği bir yer olması ve tüm aile bireylerinin orada bulunması uygun olandır. Çocuğun yaşına uygun bir dille, anne baba ilişkisinin her zaman süreceği, onunla ilgili gelecek planlarının yapıldığı, hem psikolojik hem duygusal hem de ekonomik ihtiyaçlarının karşılanacağı ve boşanmanın onun suçu olmadığı şeklinde açıklama yapılması uygun olacaktır. Açıklama yapıldıktan sonra çocuğun bu süreçle ilgili duygu ve fikirlerinin sabırla dinlenmeli ve duygularını paylaşmaya izin verilmelidir böylece çocuğun süreçle daha kolay baş etmesini sağlayabilir.

WhatsApp Image 2024-03-28 at 15.09
Kırılganlık, Cesaret ve Büyüme
bosanma
Boşanma Ve Çocuk
Resim1
Aile İçi Şiddet
WhatsApp Image 2024-03-28 at 15.19
Divanda Psikanaliz

Uzun Vadeli İlişkilerde Cinsel Doyuma Dair

Uzun Vadeli İlişkilerde Cinsel Doyuma Dair

Uzun Vadeli İlişkilerde Cinsel Doyum Nasıl Sürdürülüyor?

Cinsel Doyumun Kişilerarası Değişim Modeli, zaman içinde cinsel tatmini etkileyen dinamikleri açıklar. Model, bir bireyin cinsel tatmininin ilişkideki cinsel alışverişlerden  (ödüller ve maliyetler) etkilendiğini belirtir.

Cinsel ödüller, bireyi tatmin ve memnun ederken; cinsel maliyetler, fiziksel veya zihinsel çaba gerektirebilir veya acıya, utanmaya, kaygıya ya da diğer olumsuz etkilere neden olabilir.

Bu modele göre cinsel tatmin şu durumlarda en yüksektir:

·      Ödüller ve maliyetler dengesi sağlandığında; bireyler genel ödül düzeyleri ile maliyetler arasında daha olumlu bir denge yaşadıklarında (yani, yüksek ödül ve düşük maliyet) memnuniyet artar.

·      Beklentiler aşıldığında; ödül-maliyet dengesi, beklentilerinin üstünde olduğunda (yani beklenenden yüksek ödül ve beklenenden düşük maliyet) memnuniyet artar.

·      Eşitlik sağlandığında; kendilerinin ve partnerlerinin cinsel ödül ve maliyet düzeyleri arasında daha fazla eşitlik algıladıklarında memnuniyet artar.

Kaynakça: Lawrance K. A., Byers E. (1995). Sexual satisfaction in long-term heterosexual relationships: The interpersonal exchange model of sexual satisfaction. Personal Relationships, 2(4), 267–285. https://doi.org/10.1111/j.1475-6811.1995.tb00092.x

Resim1
Aile İçi Şiddet
WhatsApp Image 2024-03-28 at 15.19
Divanda Psikanaliz
Resim1
Çocuklarda Alt Islatma (Enürezis) ve Dışkı Kaçırma-Tutma Davranışı (Enkoprezis)
WhatsApp Image 2024-03-29 at 18.47
Sistemik Aile Terapisi 

Sistemik Aile Terapisi 

Sistemik Aile Terapisi 

Sistemik Aile Terapisi 

Sistemik aile terapisi, aile içindeki ilişkileri, dinamikleri, beklentileri, inançları ve etkileşim örüntülerini inceleyerek, ailenin işlevselliğini güçlendirmeyi amaçlayan bir yaklaşımdır. Temel amacı aile içindeki problemi problem yapan faktörleri araştırmak, sorunları tanımak ve bu sorunların devam etmesine katkıda bulunan duygu, düşünce ve eylemleri ortaya çıkarmaktır.

Sistemik teorilerde bahsedilen sistem, bireylerin kendileriyle, başkalarıyla, çevreleriyle ve dış faktörlerle ilişkilerinin etkileşimlerini ifade eden dinamik yapıdır. Sistemik aile terapisi, temelde her davranışın bir iletişim biçimi olduğunu, ilişkilerin içinde herkesin bir rolü olduğunu ve bireyin davranışlarının geniş ilişkisel bağlamlarda anlam kazandığı vurgular.

Sistemik teorilere göre;

İstenmeyen semptomlar dahil tüm davranışlar sistemin içinde bir amaca hizmet eder; sistemin dengesini veya “normallik” hissini korumasına veya yeniden kazanmasına olanak tanır. Hiç kimse bir sistemdeki davranışı tek taraflı olarak kontrol edemez. Dolayısıyla çift veya aile ilişkilerindeki sorunlardan dolayı hiç kimse suçlanamaz; davranış sistemin üyeleri arasındaki etkileşimlerden ortaya çıkar. İletişim kurmamak mümkün değil; tüm davranışlar bir iletişim biçimidir. Terapötik değişim, sistemin içindeki etkileşim kalıplarının değişimiyle gerçekleşir.

Kaynakça: Gehart, D. (2013). Mastering Competencies in Family Therapy: A Practical Approach to Theory and Clinical Case Documentation. Cengage Learning.

Resim1
Çocuklarda Alt Islatma (Enürezis) ve Dışkı Kaçırma-Tutma Davranışı (Enkoprezis)
WhatsApp Image 2024-03-29 at 18.48
Uzun Vadeli İlişkilerde Cinsel Doyuma Dair
WhatsApp Image 2024-03-29 at 18.47
Sistemik Aile Terapisi 
WhatsApp Image 2024-03-28 at 15.19
Divanda Psikanaliz

Çocuklarda Alt Islatma (Enürezis) ve Dışkı Kaçırma-Tutma Davranışı (Enkoprezis)

Çocuklarda Alt Islatma (Enürezis) ve Dışkı Kaçırma-Tutma Davranışı (Enkoprezis)

Çocuklarda Alt Islatma (Enürezis) ve Dışkı Kaçırma-Tutma Davranışı (Enkoprezis)

Çocuklarda alt ıslatmaya “enürezis”, dışkı kaçırma-tutmaya ise “enkoprezis” adı verilir. Tanı koyabilmek için çocuğun en az 4 yaşında olması gerekir. Alt ıslatma davranışı (enürezis), doğuştan itibaren çocuğun sinir-kas kontrolünü sağlayamama durumunda ya da sonradan psikolojik sebeplerden dolayı görülebilir. Psikolojik sebepli enürezis; stres, tuvalet eğitiminin yanlış verilmesi, ebeveyn tutumları, travma, kayıp, kardeş doğumu, ebeveyn boşanması gibi birçok psikolojik etken neden olabilir.

Kaka kaçırma-tutma davranışı (enkoprezis) ise ,fizyolojik nedenlerden, duyusal hassasiyetten ya da psikolojik sebeplerden dolayı görülebilir. Psikolojik enkoprezisin sebepleri; ebeveyn tutumu, ebeveynlerle olan ilişkiler, tuvalet eğitiminde oluşan sorunlar, tuvalete çıkmayla ilgili korkular, travma, inatçı mizaç, meydan okuma veya öfke gibi birçok psikolojik neden olabilir.

Enürezis ve enkoprezis; hem ebeveynleri hem de çocukları olumsuz etkileyen durumlardır. Çocuklarda depresyon ya da kaygı, cezalandırılma ve dışlanma korkusu, utanç, sosyal ortamlardan kaçınma, özgüven problemi, yetersizlik gibi sorunlara yol açabilir. Ebeveynlerde ise kızgınlık, üzüntü, suçluluk gibi durumların görülmesine yol açabilir. Çocuğu ayıplamak ya da cezalandırmak gibi tutumlar içerisinde bulunulmaması gerekir.

Bu sorunlara müdahale edebilmek için önce tıbbi muayene gereklidir. Tıbbı muayene sonrası çocuklarda fizyolojik bir etken görülmezse, hem ailenin hem de çocuğun ruh sağlığı uzmanları tarafından desteklenmesi sorunu çözmede yardımcı olacaktır.

WhatsApp Image 2024-03-29 at 18.47
Sistemik Aile Terapisi 
Resim1
Çocuklarda Alt Islatma (Enürezis) ve Dışkı Kaçırma-Tutma Davranışı (Enkoprezis)
WhatsApp Image 2024-03-28 at 15.19
Divanda Psikanaliz
Resim1
Aile İçi Şiddet